Tatköy'de Zaman

Kaynak: Zeki OĞUZ / YAZAR

Konya’nın 16 km. kuzeybatısında bulunan Tatköy’ün geçmişi çok eskilere dayanır. TatKöy çevresinde

bulunan ören yerleri Roma ve Bizans dönemine kadar gider. Talas ören yerinde yapılan bir kazıda

antik bir taban mozaiği çıkarıldı. Mozaik halen arkeoloji müzesinde sergileniyor. Yassıören, medrese

gibi ören yerleri ise define avcılarının tehdidi altında.

Köye, Türklerin yerleşmesi ise Selçuklulara dayanıyor.

Köyün adının nerden kaynaklandığı konusunda değişik rivayetler var. Geçmişte köyün yaşlıları köyü

Selçuklu sarayından kaçan bir ailenin kurduğunu, aile reisi tat olduğu için köyün adı tatköy/ Tat

Karyesi olarak kaldığını, köyün Mevlana Dergâhının vakfiyesi olduğunu ve her yıl elli yük odun

götürmekle yükümlü olduğunu anlatırlardı. TatKöyün dağları halen bomboş, sadece Bilecik hududunda

meşe kümeleri var. Dergâha her yıl elli yük odun götürmekle mükellef olduğuna göre o zamanlar

ormanlık olması gerekiyor.

M. Mesud Koman Konya Halkevi Dergisinde yayınladığı “Konya Çevresinde Oğuzlara Dair Adlar” isimli

makalesinde şöyle diyor;

“Tat köyü Konyanın merkez ilçesinde.

Tat, Yağma ve tahsı uruklarına göre Uygur kafirleri demektir.

Türk din, ve dil noktasında kendisine benzemeyenlere Tat adını veriyordu.

Rivayete göre Konya’nın Tat köyünü Selçuk sarayındaki dilsizler kurmuştur.”

Bazı rivayetlerde ise Tat ın acem ya da kaçak anlamlarına geldiği söylenir.

Selçuk Üniversitesi öğretim görevlilerinden yeniçağ tarihi hocalarından Prof. Alaattin Aköz ile

yaptığımız bir sohbette köyü Moğol orduları ile gelen Uygurların kurduğunu anlatmıştı.

Zamanın savaş geleneklerine göre kalabalık bir halk kitlesi bütün sürüleri, çadırları ile ordunun

peşinden geliyorlarmış. Bu günkü yaşam geleneklerine bakınca bu iddianın doğru olduğunu

düşünüyorum. Bu ise 1260 yıllarını gösteriyor ki çevredeki birçok köyde aşağı yukarı aynı tarihlerde

kurulmuştur. Keçimuhsine, Başarakavak vb.

Bu iddiayı doğrulayan bir kaynak da Yusuf Ziya Yörükan’ın “Anadolu’da Aleviler ve Tahtacılar” isimli

kitabı. Yusuf Ziya Yörükan, Ziya Gökalp’ten alıntı yaparak şöyle diyor;

“…Ziya Gökalp, daha sonra, Urhanhay kişilerin orman adamları demek olduğunu, Müslüman

karlukların Budist Uygurlara Tat eri dediklerini, buna karşılık Uygurların da müslüman Türklere Çomak

eri dediklerini bildirerek, ağaç kültünün eski Türk toplumu üzerindeki etkisine işaret etmektedir.”

Prof. Dr. Faruk Sümer’de Oğuzlar (Türkmenler)Tarihleri-Boy Teşkilatı-Destanları, isimli kitabında Tat

kelimesi hakkında şöyle der;

“Yine kitabelerde (Gök Türk kitabeleri) tat kelimesi de görülür; taş tokıttım gönülteki sabımın

urturdum. On ok oğluna, tatı tegi bunu körü bilin= taşı yontturdum, gönüldeki sözümü vurdurdum.

On ok oğluna ve yabancılara kadar bunu görüp bilin. Buradaki tat kelimesi, Türkçe bilmeyen yabancı

anlamında kullanılmış olmalıdır. X1. Yüzyılda sadece Orta Asya İranlıları’na değil, Uygurlulara’da tat

deniliyordu. Uygurlar içinde tat sözünün kullanılması, bize göre, onların yerleşik olmaları ile ilgilidir;

şehir ve köylerde oturdukları için onlara tat derilmiştir. Din ayrılığının bu adın verilmesinde amil

olduğu pek düşünülemez. Safeviler devrinde İrandaki Türkler de Farslılar’a tat dedikleri gibi. Memlük

Türkleri’nin de Mısır’daki Fellahlar için aynı kelimeyi kullandıkları görülür.”

tatköyün adının kaynağı ne olursa olsun, köylü bin yıllık geleneğini/kültürünü hala koruyor, bin yıllık

Selçuklu köyü olarak varlığını sürdürüyor.

tatköy, tatköy otobüs tarifesi,tatköy resimler,tatköy mahallesi,tatköy hakkında bilgiler,tatköy belgesel,99 tatköy otobüs tarifesi ,tatköy ile ilgili herşey burada,